Satış Sözleşmesi Unsurları, Mesafeli Satış Sözleşmesi Unsurları
Ve Tüketici Hakları
16 Aralık 2021
-
Satış Sözleşmesi Unsurları
Satış sözleşmesi, Türk Borçlar Kanununun 207. Maddesinde tanımlanmıştır, “(1)Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. (2)Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. (3)Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.”
Satış sözleşmesinin esaslı unsurları, mevcut sözleşmenin var olabilmesi için mutlak surette bulunması gereken unsurlardır. Satış sözleşmesinde bu unsurlar: “satılan şey”, “semen” ve “anlaşma” dır. Satıcının temel borcu, satılanın zilyetliğini devir ve mülkiyeti nakil borcudur. Alıcının temel borcu ise satış bedelini ödeme borcudur.
Satış sözleşmesinin objektif esaslı unsurları:
-
Satış bedeli (Semen): Satış sözleşmesinde alıcının borcu her zaman için bir para borcudur. Semen, alıcının satın aldığı şeye karşılık olarak satıcıya ödemeyi taahhüt ettiği paradır. Satış bedeli; Türk Lirası, yabancı para, altın veya endeks değer kaydı üzerinden belirlenebilir. Semen belirli değilse sözleşme kurulmuş olmaz. TBK m. 207/3’e göre durum ve koşullara göre belirlenebilen kast edilen piyasa fiyatıdır.
-
Satılan (Satış Konusu): TBK m.207 vd. hükümler satılanı maddi eşya (taşınır eşya ve taşınmaz eşya) olarak ele almaktadır. Ancak satılan şey sadece maddi şeylerden ibaret değildir, maddi şeylerin yanı sıra maddi olmayan şeyler de buna dâhildir, örneğin bir alacak hakkı, sınırlı ayni haklar, patent hakkı, marka hakkı da satış sözleşmesinin konusunu oluşturabilir. Satış sözleşmesinin kurulduğu anda mevcut olmayan eşya ve haklar da satış konusu olabilir. Ancak kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ve iş görme edimleri satış sözleşmesinin konusunu oluşturamazlar.[1]
-
Anlaşma: Satış sözleşmesinin esaslı unsurlarından biri de, alıcı ile satıcının semen karşılığında satılan şeyin mülkiyet ve zilyetliğinin devri hususunda anlaşmış olmalarıdır. Yani, satıcı, satılan şeyin zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcı da semeni satıcıya ödeme taahhüdünde bulunmuş olmalıdır.
Satış sözleşmesinin sübjektif esaslı unsurları:
”Satış sözleşmesinin meydana gelebilmesi için sübjektif esaslı noktaları da içermesi gerekir. Her yan nokta, bir sübjektif esaslı nokta haline getirilebilir. Örneğin, diğer tarafça bilinebilecek şekilde satılan makinenin montaj, ilk çalıştırılması veya periyodik bakımının da satıcı tarafından yapılması gibi; satış bedelinin ödenmemesi halinde ceza koşulu kararlaştırılması hususu da satıcı tarafından sübjektif esaslı nokta haline getirilebilir.” (Borçlar Hukuku Özel Hükümler)[2]
2. Mesafeli Satış Sözleşmesi Unsurları
Tüketici ile sağlayıcı veya satıcının yüz yüze olmaması durumu mesafeli sözleşmelerin belirleyici unsurudur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 48/1. maddesi mesafeli satış sözleşmesinin tanımını yapmıştır, “Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” Özel hüküm olarak TKHK m. 48’de yer alan kurallar öncelikli olarak uygulama bulur.
TKHK’da tanımlandığı üzere mesafeli satış sözleşmelerinin kurulması uzaktan iletişim araçlarının kullanılmasın bağlanmıştır. Uzaktan iletişim araçlarının neler olduğu ise Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği m.4/1-h’de, “Uzaktan iletişim aracı: Mektup, katalog, telefon, faks, radyo, televizyon, elektronik posta mesajı, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin sözleşme kurulmasına imkân veren her türlü araç veya ortamı” olarak belirlenmiştir. Uzaktan erişime imkân sağlayan her türlü araç ve ortam, kanun kapsamında tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasında mesafeli satış sözleşmelerinin kurulmasını sağlayacaktır.
3. Tüketicinin Hakları
a. Feshetme Hakkı
Tüketicinin otuz gün içinde kendisine taahhüt edilen edim yerine getirilmezse sözleşmeyi feshetme hakkı vardır. TKHK madde 48/3 uyarınca, “Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirir. Mal satışlarında bu süre her hâlükârda otuz günü geçemez. Satıcı veya sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi feshedebilir.” tüketicinin feshetme hakkını düzenlemiştir.
b. Ön Bilgilendirme
TKHK m.48/2’de tüketiciye satıcı veya sağlayıcı tarafından ön bilgilendirme yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Bu bilgilendirmede, açık ve anlaşılır şekilde tüketicinin ödeme yükümlülüğü, satın alınan mal veya hizmetin niteliği, satış sonrası şikâyet veya iletişim amacıyla başvurulacak merci gibi detayları içermelidir. Ön bilgilendirmenin neler içermesi gerektiği hususu “Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği” madde 5’te düzenlenmiştir.
c. Cayma Hakkı
Tüketicinin bir diğer hakkı ise, cayma hakkıdır. Cayma hakkı TKHK madde 48/4’de düzenlenmiştir, “Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Tüketici, cayma hakkı süresi içinde malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir.”
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin 9. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca cayma hakkı süresinin belirlenmesindeki hususlar belirlenmiştir.
“…a) Tek sipariş konusu olup ayrı ayrı teslim edilen mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son malı teslim aldığı gün,
b) Birden fazla parçadan oluşan mallarda, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin son parçayı teslim aldığı gün,
c) Belirli bir süre boyunca malın düzenli tesliminin yapıldığı sözleşmelerde, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin ilk malı teslim aldığı gün esas alınır…”
4. Cayma Hakkının (İade) Koşulları
“Tarafların yüz yüze gelmeden kurduğu mesafeli sözleşmelerde, sözleşmenin kurulduğu aşamada tüketici malın niteliklerini ve kalitesini değerlendirme imkânına sahip olamaz. Tüketiciye hiçbir sebep göstermeden cayma hakkının tanınması da, yüz yüze gelememe nedeniyle ortaya çıkmış olan bilgi asimetrisinin giderilmesi kaygısından kaynaklanır.” (Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı- Arş. Gör. Dr. Nafiye Yücedağ Göztepe)[3] Bu nedenle tüketici mesafeli satış sözleşmesinde malın niteliği ve kalitesini sonradan değerlendirebildiği için yasada tüketicinin 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olduğu belirlenmiştir.
Tüketicinin cayma hakkını yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltmesi gerekir (Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği m. 11/1). Tüketici cayma hakkını yönetmelik ekinde yer alan form ile kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir.
a. Cayma hakkının istisnaları
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin 15. Maddesinde düzenlenmiş olan istisnalar şu şekildedir;
“MADDE 15 – (1) Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tüketici aşağıdaki sözleşmelerde cayma hakkını kullanamaz:
a) Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmeler.
b) Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler.
c) Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler.
ç) Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler.
d) Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler.
e) Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler.
f) Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler.
g) Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler.
ğ)Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayri maddi mallara ilişkin sözleşmeler.
h) Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmeler.”
b. Satıcı veya sağlayıcının yükümlülükleri,
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin 12. Maddesinde satıcı veya sağlayıcının yükümlülükleri düzenlenmiştir. Buna göre;
“(1) Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür.
(2) Satıcı veya sağlayıcı, birinci fıkrada belirtilen tüm geri ödemeleri, tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde ve tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmak zorundadır.
(3) Cayma hakkının kullanımında, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında, satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla malın geri gönderilmesi halinde, tüketici iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamaz. Satıcının ön bilgilendirmede iade için herhangi bir taşıyıcıyı belirtmediği durumda ise, tüketiciden iade masrafına ilişkin herhangi bir bedel talep edilemez. İade için ön bilgilendirmede belirtilen taşıyıcının, tüketicinin bulunduğu yerde şubesinin olmaması durumunda satıcı, ilave hiçbir masraf talep etmeksizin iade edilmek istenen malın tüketiciden alınmasını sağlamakla yükümlüdür.”
[1] Borçlar Hukuku Özel Hükümler Kısa Ders Kitabı, Prof. Dr. Mustafa Alper Gümüş, 3. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul
[2] Borçlar Hukuku Özel Hükümler Kısa Ders Kitabı, Prof. Dr. Mustafa Alper Gümüş, 3. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul
[3] Arş. Gör. Dr. Nafiye Yücedağ Göztepe, Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Cayma Hakkı, TAAD, Yıl:7, Sayı:27 (Temmuz 2016)
Yazan: Av. Arya Özcan